Büyük Dünya Tarihi | evrenin oluşumu | tarih öncesi ve dinozorlar çağı | belgesel izle türkçe dublaj


 





Karanlık. hiç bir şey yok. dünyamız yok. güneş yok. gezegenler ve diğer gök cisimleri yok.

peki bunca cisim nasıl oluştu? herşey nasıl başladı?

günümüzden 14 milyar yıl önce herşeyin küçük bir noktadan ibaret olduğu zamanlar. aslında, zaman kavramının bile olmadığı bir zaman.  evren homojen, çok yoğun ve çok sıcak. 

büyük oranda kuark ve guluon plazmaları bulunuyor.

Ancak gittikçe genişliyor ve bu genişleme ile evren bir çok yavru doğuracak.

 Kuarklar ve gluonlar bir araya gelerek protonlar ve nötronları oluşturdu.

Protonlar ve anti protonlar ainştayn’ın ünlü e eşittir emcekare formülüne göre, birbirlerini yok ederek enerjiye dönüşmeye başladı. 

Süreç tamamlandığında geriye sadece başlangıçtaki protonların ve nötronların on milyarda biri kalıyor. 

Evren şimdilik bir kaç saniye yaşında, henüz kendiside küçük bir yavru.

Büyük Patlama’dan birkaç dakika sonra evrenin sıcaklığı yaklaşık 1 milyar kelvine düştükten sonra döteryum ve helyum çekirdekleri oluşmaya başladı.

Büyük Patlama’nın ürettiği elementler zamanla kütleçekimi etkisiyle bir araya gelerek yıldızları ve gökadaları oluşturacak.

Günümüzden 5 milyar yıl önce, henüz dünyanın doğmadığı zamanlar.

Fakat, Güneşimiz yeni doğmuş ve yoğun bir toz bulutuyla çevrili.

Ancak, yer çekimi var ve tozları birleştirerek kayalara dönüştürecek ve bu milyonlarca yıl  sürecek. Güneşin etrafındaki yüzlerce gezegeni oluşturmak için.

Dünyanın doğumu.

Günümüzden 4 buçuk milyar yıl önce dünya oluştuğunda sıcaklığı 1200 derecceden fazlaydı.

Sadece karbondioksit, nitrojen ve su buharı var . sıcak ve zehirli, büyük bir lav okyanusundan ibaret.

fakat saniyede 15 kilometre hızla, mars boyutunda bir cisim yaklaşıyor. 

bu cisim bir kurşundan 20 kat daha hızlı, ve adı tia.

bu iki genç gezegen çarpışma sonucunda eriyor ve  trilyonlarca ton kalıntı uzaya saçılıyor. 

Fakat yer çekimi bu kalıntıları dünyayı çevreleyen bir toz halkasına çeviriyor. 

 bu halkadan ise genişliği 3 bin kilometrenin üstünde yuvarlak bir şey oluşuyor.  

bu dünyanın uydusu olan ayın doğuşu. henüz 400 bin kilometre değil, 22 bin kilometre uzaklıkta.

Dünya soğumaya başlamış, üzerine güneş doğmuş. Fakat güneş üç saat sonra batıyor, Çünkü dünya fazla hızlı dönüyor.

günümüzden 4 milyar yıl önce, bir meteor yağmuru başlıyor. bu yağmur güneş sisteminin kalıntıları.

Bu meteorların üzerinde tuz taneleri büyüklüğünde kristaller ve bu kristallerin içinde su damlacıkları var. Bunların üstündeki su tanecikleri çok az. 

Fakat, bu 20 milyon yıl boyunca sürüyor ve dünyayı kabuğu oluşacak şekilde soğutuyor.

Milyonlarca yıl sonra, dünyanın üzerinde eşi görülmemiş bir kasırga başlıyor. 

Dünya hızla döndükçe kasırgada hızlanıyor ve dünyanın yüzeyinde, dev gelgitler oluşturuyor. 

Zamanla, ay uzaklaşıyor, dalgalar duruluyor ve dünya daha yavaş dönüyor. 

Artık hayat verecek olan su, dünya yüzeyini kaplamış durumda. ve bu suyun üzerinde küçük adalar var. 

sonra eriğik haldeki lav kayalar dünyanın kabuğunu delip patlatıyor ve suyun üzerine doğru yükseliyor. zamanla lav soğuyor ve volkanik adalar ortaya çıkıyor. artık dünyanın suyu ve karası var, ama zehirli ve çok sıcak. bu adalar ilerde birleşip kıtaları oluşturacak. 

Günümüzden 3  milyar 800 milyon yıl önce ,bir meteor yağmuru başladı. 

Bu metor yağmuru  daha önceki meteor yağmurundan çok daha sert. 

Bu seferki meteorlar mineralleri taşıyor. 

Bu gök taşları çözününce karbon, ilkel proteinler, amino asitler açığa çıkacak ve bu mineraller birleşerek ilk canlı mikro organizmaları oluşturacak. uzay belgeseli uzay belgeselleri türkçe belgesel dünyanın oluşumu


Karanlık evrenimiz, büyük patlamadan sonra bir çok gezegen, yıldız ve gök cismi doğurdu. Güneş sistemindeki meteorlar dünyaya su ve diğer mineralleri getirdi. Dünya, her geçen gün soğudu ve bu milyarlarca yıl sürdü.

Dünya, bir meteor yağmuruna maruz kalıyor.

Milyarlarca yıl önceki meteorlar dünyaya su getirmişti. Fakat bu seferki meteorlar uzaydan mineraller getiriyor.

 Uzaydan okyanusun derinliklerine; karbon, ilkel proteinler ve amino asitler yağıyor.

Bu gök taşları çözününce mineraller açığa çıkacak. 

Bunlar su altı bacaları. Su dünya kabuğundaki çatlaklardan aşağı sızdı, sıcaklığı arttı ve bu süreçte mineral ve gaz topladı. 

Ve bu su, bir kimyasal çorba halinde yüzeye çıkıyor.

Nasıl ve ne zaman oldu bilinmez, ama bu kimyasallar bir araya gelerek ilk mikroskobik organizmaları oluşturdu. 

Bu tek hücreli bakteriler dünyadaki en erken yaşam formları. 

Milyonlarca yıl sonra.

Bunlar stromatolitler. Genellikle siyanobakteriler tarafından oluşan bakteri yığınlarıdır. 

 Güneş ışığını yemeğe çeviriyorlar. bu fotosentez adı verilen işlem güneş ışığını, karbondioksiti ve suyu glikoza çeviriyor, böylece oksijeni açığa çıkarıyorlar. Bu yaşamın ilerlemesi için oldukça önemli bir süreç.

Su altında stromatolitler okyanusu yavaş yavaş oksijen ile dolduruyor. 

stromatolitlerin salgıladığı oksijen Okyanusun üzerinde, atmosferi değiştirmeye başlıyor. Ve 2 milyar yıl boyunca oksijen seviyesi artmaya devam ediyor. 

Her geçen zaman dünyanın dönüşü yavaşlıyor, ve günler uzamaya başlıyor.

Günümüzden 1 milyar 500 milyon yıl önce.

Şimdi günler 16 saat civarı sürüyor.

Okyanusun derinliklerinde, dünyanın kabuğunda bir şeyler oluyor.

Derinlerde dünyanın çekirdeği iş başında ve güneşin yüzeyinden daha sıcak. 

O kadar sıcak ki, yüzeydeki kabuğu hareket ettirebiliyor ve adaları yeniden şekillendiriyor.

Küçük Adalar yavaş yavaş birleşiyor. Adaların birleşmesi 400 milyon yıl sürecek bir süreç.

Ve 400 milyon yılın sonunda süper kıta rodinya oluşuyor.

Bu süreçte stromatolitler görevlerine devam ediyor ve atmosferi oksijen ile dolduruyor.

Artık, Sıcaklık 30 derece, günler 18 saat sürüyor. rodinya şimdilik, dünyadan dahaçok marsa benziyor. ve henüz üzerinde yaşam yok.

Günümüzden 750 milyon yıl önce.

Gezegenin derinliklerindeki güç rodinyayı parçalıyor. ve bu büyük süper kıta ikiye ayrılıyor.

Yoğun coğrafik aktiviteler volkan kütleleri oluşturdu. Ve bu kütleler atmosfere karbondioksit pompaladı. karbondioksit asit yağmurlarını oluşturmak için suya karışacak. ve 100 milyon yıl sürecek bir asit yağmuru başlayacak.

Kayalar asit yağmurlarını emecek, ve karbondioksit kayalara haps olacak. 

100 milyon yıl sonra ise, Dünya büyüük bir kartopuna dönüşecek. 

Güney ve kuzey kutuplarından devasa buz dağları hareket etmeye başlıyor. Ekvatorda birleşecekler. 

Artık dünya yüzeyi,  kilometrelerce yükseklikte buzullarla örtülü. 

Daha önce bir alev topu olan dünya, artık büyük bir kartopu .

Yüzey tamamen donmuş, ama çekirdek güneşin yüzeyinden daha sıcak. buzul tabakasını delen volkanlar patlamaya başlıyor.

Volkanlar; milyarlarca ton karbondioksit püskürtür. ve bu sefer karbondioksiti emecek kayalar yok. bu yüzden karbondioksit gazı atmosferi dolduracak. karbondioksit güneş ışınlarını tutup dünyaya haps edecek. 

Buzun erimeye başlaması 15 milyon yıl sonra oluyor.

Buz kütlesi, dünya kabuğunu aşağı doğru bastırmıştı. buzun erimeye başlaması ile sıkışan dünya yukarı doğru genişlemeye başlayacak. Bu işlem çatlaklar ve zayıf noktalar oluşturduğu için çok daha fazla volkan patlayacak. daha çok karbondioksit yayılacak ve sıcaklık daha hızlı yükselecek, erime hızlanacak, oksijen seviyesi aşırı yükselecek.

 Güneş ışınlarının buzlar ile reaksiyonu sonucu, oksijen gazı, hidrojen peroksiti oluşturdu.

Zamanla, hidrojen peroksit kırılıyor ve çok miktarda oksijen açığa çıkarıyor . 

Fakat Bütün insanlık tarihinden daha uzun süren bu buzul çağı, suyun derinliklerindeki canlı hayatını bitirmiş olabilirmi?  

Bunu anlamak için canlı hayatını ilk bulduğumuz yere, suyun derinliklerine bakmamız gerekiyor. 

Günümüzden 540 milyon yıl önce.

Okyanusun derinliklerinde, oksijen ile dolu ortamda ilkel bakteriler daha çok gelişmiş. Her yerde bitkiler var.

Fakat bitkilerin arasında bir şey daha var. bu sümüklü böceğe benzeyen şeyin adı vivaksiya. bu bir yeni nesil çok hücreli organizma.  

Artan oksijen seviyesi organizmaların daha erken büyümesine ve kemikli iskelet oluşturmasına olanak sağlamış. 

Bunlar, solucanlar ve sürüngenler.

 Ve bunlar.  Trilobitler. böceklerin, ıstakozların ve akreplerin ataları. 

Bu korkunç canavarın adı Anomalokaris. boyu yaklaşık 1 metre. Bilinen ilk yırtıcı ve etobur.

Bunların boyu sadece 5 santim, ama bir omurgaya sahip ilk canlılar. isimleri pikaya. İnsanlık daha sonra omurgalarının bunlardan evrildiğini düşünecek.

Buzul çağından sonra okyanusa harap olmuş bir hayat aramaya girdik, ama tam tersine yep yeni hayatlarla karşılaştık. 

ve canlılar daha bilindik formlar almaya başlıyor. suyun derinliklerinde milyonlarca canlı var ve artık hayatın ilerlemesi durdurulamaz.

Bu canlılar birgün karaya çıkacak ve karada başlayacak bir yaşamın öncüsü olacaklar.


Evren genişlemeyebaşlamış, güneşin yörüngesindeki meteorlar dünyaya hayat için ihtiyaç duyduğu herşeyi getirmişti.

ve sonunda hayat okyanusun derinliklerinde, tek hücreli bir bakteri ile başlamıştı.

Dünya alev topundan kartopuna dönüşmüş ve buna rağmen hayat okyanusun derinliklerinde bitmemiş, tam tersine gelişmişti.

Günümüzden 460 milyon yıl önce.

Dünyanın kabuğu yine hareket ediyor..

Bu gondwaana kıtasının kabuğu.

Sıcaklık otuz derece ve oksijen seviyesi günümüzdekine yakın.

Karada yaşam arıyoruz. 

Şimdiye kadar kara bitkiler ve emekleyen hayvanlarla dolmuş olmalıydı. Fakat  henüz Şu yosun yumrularından başka hiç birşey yok. 

Çünkü güneş, yüzeyi ölümcül radyasyonla kaplıyor, bu sebeple okyanusta gördüğümüz yaşamın karada şansı yok.

Fakat 50 kilometra yukarda, ışınların atmosfere girdiği yerde bir mucize oluyor.

Oksijen güneşin radyasyonunu emerek, bir tabaka oluşturuyor. oluşan bu tabakanın adı, ozon tabakası.

 Bu tabaka dünyanın çevresini koruyucu bir perde gibi sarıyor.

120 milyon yıl boyunca, oksijen radyasyonu emerek ozonu genişletiyor ve böylece güneş ışınlarındaki radyasyonun dünyaya girişi engelleniyor.

120 milyon yıl sonra, ozonun sayesinde karada yaşam başlayacak.

Günümüzden 375 milyon yıl önce.

Dünyanın yüzeyi yavaş yavaş bitkilerle kaplanmaya başlıyor. 

Her yerde yosunlar ve eğrelti otları var, boyları 30 metreyi bulabiliyor.

Bitkiler daha önce spor ile ürüyordu. spor, üremek için fazla suya ihtiyaç duyan zerreciklerdir. 

 Şimdi rüzgarın sayesinde taşınan tohumlarla sudan kilometrelerce uzakta yeşerecek Ve bütün bu bitkiler daha çok oksijen pompalayacak.

Henüz karada bitkiler dışında hiç canlı yok. Fakat suda yüzen bir şey var.

Bu Tiktalik isminde bir balık. Boynu yukarı doğru yüzmesine olanak sağlamış. 

Bir gün karaya doğru ilerliyor, Karaya çıktığında yüzgeçlerini bacak ve kol gibi kullanmaya başlıyor.

15 milyon yılı aşkın sürede bu balıklar daha çok karaya çıkıyor ve sonunda kara onların evi oluyor.

Böyle bir yaratıktan; dinozorlar, kuşlar, memeliler ve sonunda, insan oğlu türedi.

Bu tarih öncesinden kalmış bir yusufçuk fosili, boyu bir kartal boyunda. ismi megalura. bir zamanlar bacak olan uzuvları kanatlara dönüşmüş ve böylece artık canlılar havada da ilerleye biliyor.

Şuan yaşayan canlılar evde gördüğümüzde, rahatsız olduğumuz böceklerle hemen hemen aynı sayılırlar. Fakat bunların boyu çok farklı, kırk ayaklar 2 metre ve akrepler kurt büyüklüğünde. Atmosferdeki oksijen, onların solunum sistemlerine daha verimli oluyor ve büyümelerini sağlıyor.

Bu kertenkele görünümündeki canlı ilk amniyot olan kilonomus.

Şimdiye kadar canlılar hep yumurtalarını suya bırakıyordu, ama bu yumurtalarını karaya bırakıyor.  

Eskiden yaratıklar yumurtalarını suya bırakmak zorundaydı, çünkü yumurta bütün ihtiyaçlarını sudan karşılardı. Fakat bu yumurtalar bebeğin ihtiyaç duyduğu bütün besinleri içinde barındırıyor.

Bu yumurtalar sayesinde canlılar, karada daha hızlı ilerleyecek; çünkü gün geçttikçe canlılığın suya bağımlılığı azalacak. 

Burası sibirya. Bitkiler ölüyor, yığılıyor ve ıslak tabakalarda çürümeye başlıyor.

Milyonlarca yıl sonra kayalar bu tabakaları örtecek, Dünyanın merkezinden gelen sıcaklık ve üzerindeki kayaların basıncı bu ölü bitki tabakalarını kömür yataklarına çevirecek.

Günümüzden 250 milyon yıl önce.

Sibirya ovalarında yaratıklar sürü halinde otlanıyor. 

Bunlar dinazor değil; onların gelmesine daha 20 milyon yıl var.

Daha önce yumurtalarını suyun dışına bırakan kertenkeleler, gittikçe gelişmiş ve  devasa sürüngenlere dönüşmüşler.  Hayat artık su kıyılarından uzaklarda da başlamış.

Bunlar skotasarus. kaplumbağaların uzak ataları. otları yiyerek hayatta kalıyorlar. otoburlar böyle görünüyorsa etoburları hayal bile edemiyorum.

Bu yaratık gorbonopsit; Kusursuz bir tarih öncesi ölüm makinesi. Güçlü, hızlı ve devasa... bir yaratık. 

Canlılar, oldukça gelişmiş ve büyümüş.

 Fakat dünyanın çekirdeğindeki cehennem aktif.

Yaradıldığında beri dünyanın çekirdeğinde cehennem işinin başında.

Permiyen dönemi ve Bazalt patlaması seli.

Sadece bir yanar dağ değil, büttün arazi patlamış ve lav selleri bölgeyi sarıyor.

Çok sayıda meteor yağıyor.  

Okyanus tabanlarında donuk halde bulunan metan gazı, sıcaklıktan dolayı erimeye başlıyor, metan gazının salınımı felakettlere yol açıyor;  ki metan karbondioksitten 20 kat daha zehirlidir.

Denizlerdeki oksijen seviyesi düşüyor ki buna kısaca anoksiya denir. 

Bu Triyas yok oluş olayı Kimi zaman gayri resmi olarak "Büyük Ölüm" yada "Büyük Yok Oluş olarak adlandırılır.

Bu olay Permiyen ve Triyas jeolojik dönemleri arasındaki geçişi başlatan bir kitlesel yok oluş olayıdır.

Buradaki canlılar öldü. 

Patlamaların olduğu yerden 16 bin kilometre uzakta. Hiç bir şey olmamış gibi, fakat bu değişmek üzere. Her yerde kül yağmaya başlıyor.

Bu bazalt patlamalarından çıkan küller, buralara kadar ulaşmış. Kül yakıyor, boğuyor ve dünyadaki hayvanları öldürüyor.

Patlamalar atmosferi sülfürdioksit ve karbondioksit  gazıyla dolduruyor. Yağmur yağınca bu gazlar sülfürik asite dönüşüyor ve üzerine düştüğü herşeyi yakıyor.

Böylece, Bölgesel bir felaket, küresel bir felaket oluyor.

Atmosferin sıcaklığı artıyor ve su buharlaşıyor, bitki örtüsü ölüyor.

Kara bir cehenneme dönmüş. 

Peki ya hayatın başladı yerde, suyun derinliklerinde hayat nasıl?

Bazalt patlamaları dünyayı yakıyor, ve okyanusun en derin tabanı bile ulaşamayacağı kadar uzak değil.

Okyanus suyunun rengi pembeye dönüyor. Okyanustaki Bitkiler ve diğer canlılar ölmüş, Bu pembe su yosunları hariç.

Bu sıcak atmosfer okyanusları ısıtmış ve oksijensiz bırakmış olmalı.

Patlamalardan 500 bin yıl sonra, Hayatın yüzde doksan beşi yok oldu. Fakat bazı canlılar yer altına çukur kazarak ve gördüğü herşeyi yiyerek hayatta kalmayı başardı.

Günümüzden 200 milyon yıl önce.  bazalt patlamalarının üzerinden 90 milyon yıl geçmiş. 

Süper kıta Pangea, kutuptan kutuba esniyor. Gezegen iyileşiyor, asit yağmuru sıfırlanıyor ve bitkiler yeniden yeşeriyor.

Artık arazi yeni türlerin ortaya çıkmasına müsait. 

Geç Trias devri, Dinozorlar çağı.

Onlardan önce ve sonra, hiç kimse gezegene böylesine sahip olmadı. 

Dinozorlar, bazalt patlamalarından kurtulan bir kaç sürüngenden türemiş.

Bunun adı Adı Dilophosaurus. kusursuz bir ölüm makinası.  küçük, hızlı ve çok güçlüler. 

Bu ise Adasaurus. kendi halinde, sıradan ve güzel bir yaratık. 

Trodon, Utahraptor, Allosaurus, Tyrannosaurus'lar gibi Binin üzerinde dinozor türü yaşadı.

Dinozorlar sadece karada değil, okyanusta da yaşadılar.

Bunlar ikiyesorus. uzunlukları 6 metre, saatte 40 kilometre hızındalar. Okyanuslara 50 milyon yıl boyunca hükmettiler. 

Fakat Bu tahtı, ellerinden almak isteyen bir canavar var. 

Bu bir kliosarus, bu günün en büyük köpek balığından 8 kat daha büyük.

Günümüzden 190 milyon yıl önce. Daha önce esnemeye başlayan Süper kıta pangea kırılmaya başlıyor.

Dünyanın kabuğu çatlıyor, lav salıyor. 

Çatlaklar oluşuyor ve açılan yeni alanlar okyanus suyu ile doluyor ve böylece tetis okyanusu doğuyor. Burası daha sonra günümüzdeki ortadoğu olacak.

Tetis okyanusundaki canlılar ölüyor ve okyanus tabanına seriliyor. 

10 milyon yılı aşkın sürede kaya tabakaları bu ölü canlıların üzerini örtecek ve ısıtacak. Tarih öncesi bu canlılar günümüzdeki petrol olacak.

Tetis okyanusunun suları çekildiğinde; Suudi Arabistan, iran ve ırak ortaya çıkacak. 

Günümüzden 180 milyon yıl önce. 

Asya ve avrupa kıtasına bitişik olan amerika kıtası, yavaş yavaş ayrılmaya başlıyor. Bu işlem yavaş yavaş oluyor. 

Her yıl 2 buçuk santimetre genişliyor, yani tırnaklarımızın büyüme hızı kadar.

Kıtalar birbirinden uzaklaştıkça, yeni bir okyanus olan atlantik ve yeni kıtalar oluşacak ve bizim bildiğimiz dünya şeklini alacak.

Dinozorların hükmü devam ediyor. Dünya üzerindeki hiç bir şey onların egemenliğine karşı koyamaz. 

Dünya, dinazorlarla tekrar yaşam buldu, Fakat hiç bir şey bu yerinde duramayan gezegeni ehlileştiremez.

Bu Bir uzay kayası parçası. 

Bu asteroid en az 10 kilometre genişliğinde, everest dağından daha büyük ve dünyaya doğru saatte 70 bin kilometre hızla yaklaşıyor.

Dünyaya o kadar hızlı çarpıyor ki, çarpar-çarpmaz parçalara ayrılıyor.

Bu çarpma milyonlarca nükleer silah enerjisini açığa çıkarıyor.

Ve artık dünya üzerinde hiç bir yer hiç bir şey için güvenli değil.

Çarpma anından bir kaç dakika sonra, çarpma alanından binlerce kilometre uzakta bir yer.

Dünya heryerde saldırı altında, kayalar yağıyor. Depremler yeri sallıyor ve tusunamiler kıyıları vuruyor. Saldırı daha yeni başlamış.

Dünyanın yüzeyi 275 dereceye kadar ısınacak. Zamanla eriyik kaya ve toz gezegeni yutacak.

Günümüzden 65 milyon yıl önce.

 Çarpma dinozorları öldürdü ve 165 milyon yıllık dinazor saltanatı sona erdi.

Fakat hayatta kalmayı başaran bazı memeliler var.

Yer altında yaşadıkları ve herşeyi yedikleri için sıcaktan ve yangından korundular. 

Bunlar dinozor tahtının, beklenmedik mirasçıları.

Burası dünya. 

Bir hayat bittiğinde, yeni bir hayat başlar.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLİMİN KARANLIK YÜZÜ 2. BÖLÜM | Grunenthal contergan ilacı

Tuhaf, şaşırtıcı ve ilginç insanlar ve kısaca yaşam öyküleri

Muhteşem manzaralar eşliğinde sakinleştirici müzik | rahatlatıcı müzik | rahatlatıcı video