Büyük dünya tarihi belgesel 3. bölüm | tarih öncesi ve dinozorlar çağı belgesel izle Türkçe dublaj


 


Evren genişlemeyebaşlamış, güneşin yörüngesindeki meteorlar dünyaya hayat için ihtiyaç duyduğu herşeyi getirmişti.

ve sonunda hayat okyanusun derinliklerinde, tek hücreli bir bakteri ile başlamıştı.

Dünya alev topundan kartopuna dönüşmüş ve buna rağmen hayat okyanusun derinliklerinde bitmemiş, tam tersine gelişmişti.

Günümüzden 460 milyon yıl önce.

Dünyanın kabuğu yine hareket ediyor..

Bu gondwaana kıtasının kabuğu.

Sıcaklık otuz derece ve oksijen seviyesi günümüzdekine yakın.

Karada yaşam arıyoruz. 

Şimdiye kadar kara bitkiler ve emekleyen hayvanlarla dolmuş olmalıydı. Fakat  henüz Şu yosun yumrularından başka hiç birşey yok. 

Çünkü güneş, yüzeyi ölümcül radyasyonla kaplıyor, bu sebeple okyanusta gördüğümüz yaşamın karada şansı yok.

Fakat 50 kilometra yukarda, ışınların atmosfere girdiği yerde bir mucize oluyor.

Oksijen güneşin radyasyonunu emerek, bir tabaka oluşturuyor. oluşan bu tabakanın adı, ozon tabakası.

 Bu tabaka dünyanın çevresini koruyucu bir perde gibi sarıyor.

120 milyon yıl boyunca, oksijen radyasyonu emerek ozonu genişletiyor ve böylece güneş ışınlarındaki radyasyonun dünyaya girişi engelleniyor.

120 milyon yıl sonra, ozonun sayesinde karada yaşam başlayacak.

Günümüzden 375 milyon yıl önce.

Dünyanın yüzeyi yavaş yavaş bitkilerle kaplanmaya başlıyor. 

Her yerde yosunlar ve eğrelti otları var, boyları 30 metreyi bulabiliyor.

Bitkiler daha önce spor ile ürüyordu. spor, üremek için fazla suya ihtiyaç duyan zerreciklerdir. 

 Şimdi rüzgarın sayesinde taşınan tohumlarla sudan kilometrelerce uzakta yeşerecek Ve bütün bu bitkiler daha çok oksijen pompalayacak.

Henüz karada bitkiler dışında hiç canlı yok. Fakat suda yüzen bir şey var.

Bu Tiktalik isminde bir balık. Boynu yukarı doğru yüzmesine olanak sağlamış. 

Bir gün karaya doğru ilerliyor, Karaya çıktığında yüzgeçlerini bacak ve kol gibi kullanmaya başlıyor.

15 milyon yılı aşkın sürede bu balıklar daha çok karaya çıkıyor ve sonunda kara onların evi oluyor.

Böyle bir yaratıktan; dinozorlar, kuşlar, memeliler ve sonunda, insan oğlu türedi.

Bu tarih öncesinden kalmış bir yusufçuk fosili, boyu bir kartal boyunda. ismi megalura. bir zamanlar bacak olan uzuvları kanatlara dönüşmüş ve böylece artık canlılar havada da ilerleye biliyor.

Şuan yaşayan canlılar evde gördüğümüzde, rahatsız olduğumuz böceklerle hemen hemen aynı sayılırlar. Fakat bunların boyu çok farklı, kırk ayaklar 2 metre ve akrepler kurt büyüklüğünde. Atmosferdeki oksijen, onların solunum sistemlerine daha verimli oluyor ve büyümelerini sağlıyor.

Bu kertenkele görünümündeki canlı ilk amniyot olan kilonomus.

Şimdiye kadar canlılar hep yumurtalarını suya bırakıyordu, ama bu yumurtalarını karaya bırakıyor.  

Eskiden yaratıklar yumurtalarını suya bırakmak zorundaydı, çünkü yumurta bütün ihtiyaçlarını sudan karşılardı. Fakat bu yumurtalar bebeğin ihtiyaç duyduğu bütün besinleri içinde barındırıyor.

Bu yumurtalar sayesinde canlılar, karada daha hızlı ilerleyecek; çünkü gün geçttikçe canlılığın suya bağımlılığı azalacak. 

Burası sibirya. Bitkiler ölüyor, yığılıyor ve ıslak tabakalarda çürümeye başlıyor.

Milyonlarca yıl sonra kayalar bu tabakaları örtecek, Dünyanın merkezinden gelen sıcaklık ve üzerindeki kayaların basıncı bu ölü bitki tabakalarını kömür yataklarına çevirecek.

Günümüzden 250 milyon yıl önce.

Sibirya ovalarında yaratıklar sürü halinde otlanıyor. 

Bunlar dinazor değil; onların gelmesine daha 20 milyon yıl var.

Daha önce yumurtalarını suyun dışına bırakan kertenkeleler, gittikçe gelişmiş ve  devasa sürüngenlere dönüşmüşler.  Hayat artık su kıyılarından uzaklarda da başlamış.

Bunlar skotasarus. kaplumbağaların uzak ataları. otları yiyerek hayatta kalıyorlar. otoburlar böyle görünüyorsa etoburları hayal bile edemiyorum.

Bu yaratık gorbonopsit; Kusursuz bir tarih öncesi ölüm makinesi. Güçlü, hızlı ve devasa... bir yaratık. 

Canlılar, oldukça gelişmiş ve büyümüş.

 Fakat dünyanın çekirdeğindeki cehennem aktif.

Yaradıldığında beri dünyanın çekirdeğinde cehennem işinin başında.

Permiyen dönemi ve Bazalt patlaması seli.

Sadece bir yanar dağ değil, büttün arazi patlamış ve lav selleri bölgeyi sarıyor.

Çok sayıda meteor yağıyor.  

Okyanus tabanlarında donuk halde bulunan metan gazı, sıcaklıktan dolayı erimeye başlıyor, metan gazının salınımı felakettlere yol açıyor;  ki metan karbondioksitten 20 kat daha zehirlidir.

Denizlerdeki oksijen seviyesi düşüyor ki buna kısaca anoksiya denir. 

Bu Triyas yok oluş olayı Kimi zaman gayri resmi olarak "Büyük Ölüm" yada "Büyük Yok Oluş olarak adlandırılır.

Bu olay Permiyen ve Triyas jeolojik dönemleri arasındaki geçişi başlatan bir kitlesel yok oluş olayıdır.

Buradaki canlılar öldü. 

Patlamaların olduğu yerden 16 bin kilometre uzakta. Hiç bir şey olmamış gibi, fakat bu değişmek üzere. Her yerde kül yağmaya başlıyor.

Bu bazalt patlamalarından çıkan küller, buralara kadar ulaşmış. Kül yakıyor, boğuyor ve dünyadaki hayvanları öldürüyor.

Patlamalar atmosferi sülfürdioksit ve karbondioksit  gazıyla dolduruyor. Yağmur yağınca bu gazlar sülfürik asite dönüşüyor ve üzerine düştüğü herşeyi yakıyor.

Böylece, Bölgesel bir felaket, küresel bir felaket oluyor.

Atmosferin sıcaklığı artıyor ve su buharlaşıyor, bitki örtüsü ölüyor.

Kara bir cehenneme dönmüş. 

Peki ya hayatın başladı yerde, suyun derinliklerinde hayat nasıl?

Bazalt patlamaları dünyayı yakıyor, ve okyanusun en derin tabanı bile ulaşamayacağı kadar uzak değil.

Okyanus suyunun rengi pembeye dönüyor. Okyanustaki Bitkiler ve diğer canlılar ölmüş, Bu pembe su yosunları hariç.

Bu sıcak atmosfer okyanusları ısıtmış ve oksijensiz bırakmış olmalı.

Patlamalardan 500 bin yıl sonra, Hayatın yüzde doksan beşi yok oldu. Fakat bazı canlılar yer altına çukur kazarak ve gördüğü herşeyi yiyerek hayatta kalmayı başardı.

Günümüzden 200 milyon yıl önce.  bazalt patlamalarının üzerinden 90 milyon yıl geçmiş. 

Süper kıta Pangea, kutuptan kutuba esniyor. Gezegen iyileşiyor, asit yağmuru sıfırlanıyor ve bitkiler yeniden yeşeriyor.

Artık arazi yeni türlerin ortaya çıkmasına müsait. 

Geç Trias devri, Dinozorlar çağı.

Onlardan önce ve sonra, hiç kimse gezegene böylesine sahip olmadı. 

Dinozorlar, bazalt patlamalarından kurtulan bir kaç sürüngenden türemiş.

Bunun adı Adı Dilophosaurus. kusursuz bir ölüm makinası.  küçük, hızlı ve çok güçlüler. 

Bu ise Adasaurus. kendi halinde, sıradan ve güzel bir yaratık. 

Trodon, Utahraptor, Allosaurus, Tyrannosaurus'lar gibi Binin üzerinde dinozor türü yaşadı.

Dinozorlar sadece karada değil, okyanusta da yaşadılar.

Bunlar ikiyesorus. uzunlukları 6 metre, saatte 40 kilometre hızındalar. Okyanuslara 50 milyon yıl boyunca hükmettiler. 

Fakat Bu tahtı, ellerinden almak isteyen bir canavar var. 

Bu bir kliosarus, bu günün en büyük köpek balığından 8 kat daha büyük.

Günümüzden 190 milyon yıl önce. Daha önce esnemeye başlayan Süper kıta pangea kırılmaya başlıyor.

Dünyanın kabuğu çatlıyor, lav salıyor. 

Çatlaklar oluşuyor ve açılan yeni alanlar okyanus suyu ile doluyor ve böylece tetis okyanusu doğuyor. Burası daha sonra günümüzdeki ortadoğu olacak.

Tetis okyanusundaki canlılar ölüyor ve okyanus tabanına seriliyor. 

10 milyon yılı aşkın sürede kaya tabakaları bu ölü canlıların üzerini örtecek ve ısıtacak. Tarih öncesi bu canlılar günümüzdeki petrol olacak.

Tetis okyanusunun suları çekildiğinde; Suudi Arabistan, iran ve ırak ortaya çıkacak. 

Günümüzden 180 milyon yıl önce. 

Asya ve avrupa kıtasına bitişik olan amerika kıtası, yavaş yavaş ayrılmaya başlıyor. Bu işlem yavaş yavaş oluyor. 

Her yıl 2 buçuk santimetre genişliyor, yani tırnaklarımızın büyüme hızı kadar.

Kıtalar birbirinden uzaklaştıkça, yeni bir okyanus olan atlantik ve yeni kıtalar oluşacak ve bizim bildiğimiz dünya şeklini alacak.

Dinozorların hükmü devam ediyor. Dünya üzerindeki hiç bir şey onların egemenliğine karşı koyamaz. 

Dünya, dinazorlarla tekrar yaşam buldu, Fakat hiç bir şey bu yerinde duramayan gezegeni ehlileştiremez.

Bu Bir uzay kayası parçası. 

Bu asteroid en az 10 kilometre genişliğinde, everest dağından daha büyük ve dünyaya doğru saatte 70 bin kilometre hızla yaklaşıyor.

Dünyaya o kadar hızlı çarpıyor ki, çarpar-çarpmaz parçalara ayrılıyor.

Bu çarpma milyonlarca nükleer silah enerjisini açığa çıkarıyor.

Ve artık dünya üzerinde hiç bir yer hiç bir şey için güvenli değil.

Çarpma anından bir kaç dakika sonra, çarpma alanından binlerce kilometre uzakta bir yer.

Dünya heryerde saldırı altında, kayalar yağıyor. Depremler yeri sallıyor ve tusunamiler kıyıları vuruyor. Saldırı daha yeni başlamış.

Dünyanın yüzeyi 275 dereceye kadar ısınacak. Zamanla eriyik kaya ve toz gezegeni yutacak.

Günümüzden 65 milyon yıl önce.

 Çarpma dinozorları öldürdü ve 165 milyon yıllık dinazor saltanatı sona erdi.

Fakat hayatta kalmayı başaran bazı memeliler var.

Yer altında yaşadıkları ve herşeyi yedikleri için sıcaktan ve yangından korundular. 

Bunlar dinozor tahtının, beklenmedik mirasçıları.

Burası dünya. 

Bir hayat bittiğinde, yeni bir hayat başlar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLİMİN KARANLIK YÜZÜ 2. BÖLÜM | Grunenthal contergan ilacı

Tuhaf, şaşırtıcı ve ilginç insanlar ve kısaca yaşam öyküleri

Muhteşem manzaralar eşliğinde sakinleştirici müzik | rahatlatıcı müzik | rahatlatıcı video