BİLİMİN KARANLIK YÜZÜ 1. BÖLÜM | Covid 19 ve eugenics (öjeni)



Öjenik yada öjeni İnsanların genetik açıdan kontrol altında tutularak, ayıklanarak bir insan ırkının ıslah edilmesi anlamına gelir. 

Öjenik veya öjeni, 20. yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan bir kuramdı. engelli, hasta, homoseksüel insanların ayıklanması, sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının ıslah edilmesini savunur.

Devlet kimlerin üreyip, kimlerin üremeyeceğine karar verecek, en uygun genetik kombinasyonların oluşturulması ve üstün insan ırkının yaratılmasını sağlayacaktı.

Öjenik yaklaşımına göre, nasıl sağlıklı hayvanlar birbirleriyle çiftleştirilerek iyi hayvan cinsleri oluşturuluyorsa, bir insan ırkı da ıslah edilebilirdi.

Öjenik düşüncesinin kökleri çok eskilere; Antik Yunan'a kadar uzanmaktadır.  Platon, devletin vatandaşların üreme eylemlerini denetlemesi gerektiğini ileri süren ilk filozoftu. platona göre daha sağlıklı ve yetenekli bireylerin üreme düzeyi arttırılmalıydı; 

Örneğin Sparta'da, yeni doğan bebekler yetişkinlerce kontrol edilir ve yaşamını sürdürüp sürdürmeyeceğine karar verilirdi, Sağlıksız olduğu düşünülenler Taygetus Dağı'na götürülür ve orada öldürülürdü, Bu durum daha çok  erkek bebekler için geçerli idi, çünkü sadece en güçlü erkekler yaşamalıydı. 

Romalılar da, benzer bir yöntem uygulamaktaydılar; Uygun bulmadıkları bebekleri Tiber Nehri'nde boğarak öldürürlerdi.

Charles Darwin'in bilim tarihinde büyük ses getiren evrim kuramını zaman içerisinde toplumsal hayata yansıtmak isteyen kimi görüşler ortaya çıktı, Bu görüş sahiplerinden biride , Charles Darvin ile de akrabalığı bulunan çok yönlü ve başarılı bir bilim insanı olan Francis Galtondur. 

Francis Galton, yaptığı çalışmalardan dolayı Sir unvanı kazanmış bir bilim insanıdır ve günümüzde öjeniğin mucidi olarak kabul edilir.

Francis Galton, düşüncelerini kuzeni Charles Darwin'in teorilerine dayandırıyordu. Darvin ise bu görüşe şiddetle karşı çıkıyordu.

Darvin, ömrü boyunca kuzeninin bu fikirlerini sapkınlık olarak değerlendirdi ve şiddetli bir şekilde karşı çıktı. Darvin'e göre insani değerler de en az bilim kadar önemliydi.

Kuzeni Galton'ın fikirleri ise açık bir şekilde insani değerlere karşıydı. 

Darvine göre ; Hiç Kimse bir başkasının üreme davranışlarına karışmamalı, ailevî yaşantısına müdahale edememeliydi. 

Galton, Darwin'e saygısından dolayı sesini çıkartamadı ve Darwin'in ölümüne dek düşüncelerini yayımlamadı. 

Darwin'in ölümünün akabinde 1883 yılında yazdığı, İnsan Fakültesi ve Gelişimi Üzerine Araştırmalar isimli kitabında "öjeni" Yunancası eu-genēs: iyi-doğan anlamına gelen kavramı türetti. 

1904 yılında ise öjeniyi , insanın doğum kalitesini arttırma ve en yüksek avantajı sağlama bilimi olarak tanımladı.

Öjeniği Almanya'da ilk benimseyen ve yayan kişi ise, ünlü evrimsel biyolog ve filozof Ernst Haeckeldir. 

Haeckelin düşünceleri ve çalışmaları saf ve üstün bir Alman ırkı yaratmak isteyen Nazilere miras kalmıştır.

Saf ve üstün bir Alman ırkı yaratmak isteyen Adolf Hitler, öjenik yaklaşımına büyük bir ilgi gösterdi ve çeşitli programlar başlattı.

Nazilerin, öjenik alanındaki ilk çalışmaları "Kalıtımsal Olarak Hastalıklı Zürriyetin Engellenmesi Kanunu" oldu. 

Bu büyük öjenik politika, 200 e yakın Kalıtımsal Sağlık Mahkemelerinin kurulmasına neden oldu; Bu kanun kapsamındada 400.000 kişi rızası olmadan kısırlaştırıldı. 

adolf Hitler tarafından yürürlüğe konulan T4 Aksiyonu 'na göre ırk ıslah edilecekti.

1 Ekim 1939 yılındaadolf Hitler tarafından yürürlüğe konulan T4 Aksiyonu ismini; Berlin'deki Tiergartenstraße 4 numaradaki Şansölye Ofisi'nden alıyordu ve bu programa göre ırk ıslah edilecekti.

Bir ötenazi, iyi ölüm yada güzel ölüm programı iddiası olmasına karşın, program bireylerin rızası dışında yürütülüyordu. 

Almanya'nın ve Avusturya'nın çeşitli hastanelerinden getirilen engelliler, akıl hastaları, tedavi edilemeyecek yaşlılar; Hadamar Kliniği'ndeki bu gaz odalarında öldürülüyorlardı.

Bu insanlar, Nazilere göre yaşamayı haketmeyen canlar olarak değerlendiriliyordu, Yaptıkları işlemleri ırksal temizlik olarak adlandırıyorlardı. Bir çoğu meşhur ve başarılı Nazi bilim insanı ve doktor, öjenik faaliyetlerine katılıyor ve denekleri genellikle Yahudiler ve suçlular arasından seçiyorlardı.

Bu çalışmalarda akıl almaz derecede vahşi ve insanlık dışı deneyler yapılıyordu. Görev alan Nazi bilim insanları ve doktorların birçoğu şöhretli ve saygın kimselerdi.

Naziler En sağlıklı insanlar savaş meydanlarında ölürken, neden toplum işe yaramayan engelli ve hasta bireylerin yükünü çeksin diye düşünüyordu.

Naziler Yahudileri, Romanları, eşcinselleri, fahişeleri, engelli ve hastaları öldürerek sadece Alman halkına değil, tüm Avrupa halklarına da iyilik ettiklerini düşünüyorlardı ve bu vahşete sadece bilim diyorlardı.

Resmî rakamlara göre T4 Aksiyonu kapsamında 70273 kişi, Yapılan başka tarihsel araştırmalar ise program neticesinde 200.000 civarında kişinin hayatını kaybettiğini ortaya çıkardı.

Öjenik, sadece Nazi Almanya'sında  değil, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Çin, Japonya, Brezilya gibi ülkelerde de benimsenmiş ve farklı derecelerde uygulanmıştı.

ABD'de de hızla yayılmaya başlayan öjenik çalışmalar ile Amerikalı bir bilim insanı olan Davenport, 1904 yılında Biyolojik Deney İstasyonu'nu kurdu ve 1910'da Öjenik Kayıtları Ofisi'ni hayata geçirdi. Bu kurumlar, öjenik kurallarını belirleyecek olan kurumlar olacaktı.

1907’de Indiana eyâletinde kabul edilen bir kanunla zekâ özürlü, sağır ya da körler zorla kısırlaştırılmaya başlanmıştır. 


Benzer bir yasayı 1909 yılında Washington ve Kaliforniya eyaletleri kabul etmiştir. 

1927 yılında Virjinia eyâletinde zekâ özürlüler kısırlaştırılmışlardır. bu yasalar, Amerika’nın pek çok eyâletinde 1960 yıllarına kadar yürürlükte kalmıştır. Toplamda 67000 insanın kısırlaştırıldığı söylenmektedir.

Öjenik, bilim tarihinin en karanlık ve vahşi sayfası olarak akıllarda kalmıştır...

Günüzde ise dünya genelinde insan hayatını felç etmiş ve insanları evlerine haps etmiş covid19   virüsü, dünyada toplam 106 milyon kişiye bulaşmış ve 2 miyon 300 bin kişinin hayatını kaybetmesine sebeb olmuştur.

covid 19 virüsünün çoğunlukla saygıdeğer yaşlılarımızın, bünyesi zayıf olan kardeşlerimizin ve kronik hastalıkları olan arkadaşlarımızın canına mal olduğu görülmektedir,  hastalığın bu açıdan öjeniye benzediği apaçık ortadadır. 

Peki siz, bu virüs hakında ne düşünüyorsunuz? bu virüs, bazı güçlerin bir öejeni politikası olabilirmi? Siz de görüşlerinizi yorumlara yazın, maske takın, mecbur kalmadıkçada dışarı çıkmayın ve sağlıcakla kalın.



 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLİMİN KARANLIK YÜZÜ 2. BÖLÜM | Grunenthal contergan ilacı

Tuhaf, şaşırtıcı ve ilginç insanlar ve kısaca yaşam öyküleri

Muhteşem manzaralar eşliğinde sakinleştirici müzik | rahatlatıcı müzik | rahatlatıcı video